ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIĞI VE ŞİRKET ORTAKLARINA MAAŞ ÖDENİP ÖDENEMEYECEĞİ
ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIĞI VE ŞİRKET ORTAKLARINA MAAŞ ÖDENİP ÖDENEMEYECEĞİ - ZÜBEYİR ÜLGER
Giriş:
Şirket ortaklarının sigortalılığı ve şirket ortaklarının ortak oldukları şirketten maaş ve kıdem tazminatı alıp almayacakları konusunda tartışmalar ve görüş farklılıkları bulunmaktadır. Son olarak 6102 sayılı Türk Ticaret kanunu ile tek ortaklı sermaye şirketlerinin kuruluşuna ve çok ortaklı şirketlerin tek ortaklı şirkete dönüştürülmesine izin vermesi ile şirketin tek ortağı aynı zamanda müdürü olan kişinin, şirketin sahibi olması nedeniyle şirketten maaş alıp alamayacağı ve sigortalı olarak 4/a kapsamında çalışıp çalışamayacağı inceleme konumuz olacaktır.
Şirket Ortaklarının Sigortalılığı:
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 53. Maddesinde “ 4. Maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar , kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4. Maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler “ hükmi ile limited şirket ortaklarının kanunun 4/a kapsamında sigortalı olmalarının önü kapatılmış oldu. Ancak konunun değerlendirilmesinde kanunun yayımlandığı tarihten önce sigortalılığı bulunanlar, kanun yayımlandıktan sonra sigortalı olanlar, kendi şirketinde değil de başka bir şirkette sigortalı olup olmamaları durumlarına açıklık getirilmeye çalışılacaktır.
1- 5510 Sayılı Kanunun Yayınlanma Öncesinde Limited Şirket Ortağının Sigortalılığı: Bilindiği üzere limited şirket ortaklarının sigortalılığı 5510 sayılı kanun öncesinde 1479 sayılı Bağ-Kur kanunu kapsamında düzenlenmekteydi. Kanun , kapsamında kimlerin Bağ-Kur sigortalısı olacağını 24. Maddesinde tanımlarken, şirket ortaklarının da bu kapsamda sigorta olmaları gerektiğini belitmiştir.5510 sayılı yasa öncesi ülkemiz sosyal güvenlik sigortalılık sisteminde tek bir zorunlu sigortalılık ilkesi benimsenmiş olduğundan, bir kişinin Bağ-Kur sigortalılığı devam etmekte iken aynı zamanda 506 sayılı kanun kapsamında çalışmasının olması halinde , ilk sigortalılığının başladığı kanun kapsamı dikkate alınır, sonra başlayan sigortalılık için herhangi bir prim ödenmez. Örneğin 506 sayılı kanun kapsamında sigortalı olarak çalışması devam etmekte iken , sonradan X Limited şirketinin ortağı olması halinde , 506 sayılı yasa kapsamında sigortalılığı son bulmadan Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayacaktır.
2- 5510 Sayılı Kanunun Yayınlanmasından Sonraki Durum: 5510 sayılı kanunun 53. Maddesi her ne kadar şirket ortağının kendi şirketinde sigortalı çalışmasına engel olmakta ise de, başka bir şirkette çalışılmasına mani bir durum söz konusu değildir. Ancak yukarıda belirttiğimiz üzere, önce başlayan sigortalılık hali son buluncaya kadar yada kesintiye uğrayıncaya kadar ilk sigortalılık hükümleri geçerli olacağından, 01.10.2008-01.03.2011 tarihleri arasında şirket ortağının kendi şirketi haricinde başkaca bir şirkette veya işletmede 4/a kapsamına girecek nitelikte bir çalışması olması halinde , daha önceden 4/b kapsamında sigortalı olduğundan ve 5510 sayılı kanunun 53, maddesinde “ ilk başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır “ hükmü gereğince şirket ortağının 4/a kapsamında çalışmasından dolayı sigortalılığı dikkate alınmayacak, aldığı ücretten herhangi bir sigorta primi kesilmeyecektir.
3- 01.03.2011 Tarihinden Sonra 6111 Sayılı Yasa Sonrası Ne Değişti ? 5510 sayılı kanunun 53. Maddesindeki şirket ortağının kendi şirketinde veya şirkete ait işyerinde 4/a kapsamında sigortalı gösterilemeyeceği hükmünde bir değişiklik söz konusu değil iken; 6111 sayılı yasa ile 5510 sayılı yasanın 53. Maddesindeki Sigortalılık Hallerinin Birleştirilmesinde yapılan değişiklik ile 01.03.2011 tarihinden itibaren şirket ortaklarının kanunun 4/a ve 4/b statülerine tabi çalışmaları olması halinde kanunun 4/a bendi kapsamında sigortalı sayılacakları düzenlemesi yerini almıştır. Bu düzenleme ile şirket ortağı 4/b kapsamında kendi şirketinde sigortalı iken , başka bir şirkette 4/a kapsamında sigortalı çalışmaya başlaması halinde 4/b kapsamındaki prim ödemesi duracak, 4/a kapsamında sigorta primi ödeyecektir. Ancak çalıştığı işyerindeki 4/a kapsamındaki sigortalılığının bitmesi ile ortağı olduğu şirketteki 4/b kapsamında sigortalılığı yeniden başlayacaktır.
Sonuç itibariyle limited şirket ortağının 5510 sayılı yasa öncesinde 4/a kapsamındaki sigortalılığı kesintiye uğrayıncaya kadar devam edecek, kesintiye uğraması ile bu tarihte 4/b kapsamına geçecektir. 6111 sayılı yasa ile şirket ortağının başka bir şirkette veya firmada 4/a kapsamında çalışmasının önü açılarak, şirket ortaklarının büyük bir sorunu da çözümlenmiş oldu.
Şirket Ortağının Kendi Şirketinden Maaş Alıp Alamayacağı ve Yapılacak Kesintiler:
Bir ücret karşılığı çalışmakta olan kişilere yapılacak ödemelerin 213 sayılı VUK’nun 238. Maddesinde belirtilen ücret bordrosu ile tevsik edilmesi ve 193 sayılı Gelir Vergisi kanunu ile 488 sayılı damga vergisi kanunda belirtilen kesintilere tabi tutulması yasal bir zorunluluktur. Yine 5510 sayılı kanun kapsamında işçi ve işveren sosyal güvenlik kesintilerinin yapılarak ücret bordrosunda gösterilmesi esastır.
Ancak şirket ortağının yukarıda yaptığımız açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, kendi şirketinde sigortalı olamayacağı yönündeki amir kanun maddesi yürürlükte olduğundan, tek ortaklı dahi olsa şirketinden ücret alıp almayacağı ,alması halinde yapılacak kesintiler hakkında Maliye Bakanlığınca yayımlanan 31.07.2013 tarih ve 1146 sayılı özelge de açıklama yapılmıştır.
Özelge muhteviyatında, 6102 sayılı kanun ile tek ortaklı şirket kuruluşlarının önü açıldığı, ücretin 193 sayılı GVK’nun 61. Maddesinde tanımlandığı ,aynı kanunun 94. Maddesinde yapılacak kesintinin belirlendiği açıklamalarından sonra “ ….bu hüküm ve açıklamalara göre tek ortak olarak kurulmuş şirketinizde , hizmeti karşılığı şirket müdürü….’ya yapılacak ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kanunun 94. Maddesinin 1. Fıkrasının (1) numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Ancak , şirket tarafından ….’ya emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar vergisi kanunun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılamayacağı tabidir” denilmektedir.
Sonuç:
Şirket ortaklarının başka bir şirkette sigortalı olmaları halinde , almış oldukları ücretten Sigorta primi , gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılacağı halde, kendi şirketinden ücret alan şirket ortağına ödenen ücretten sigorta primi kesintisi yapılmayacak olup, gelir vergisi ve damga vergisi kesileceği tabidir. Şirket ortaklarının şirketten almış oldukları ücretlerden sigorta primi kesintisi yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın 1475 sayılı İş Kanunun 14. Maddesi kapsamına giren fesih nedenlerinin bulunması halinde tazminat ödenmesinde ve ödenen tazminatların muvazaa yaratmamak kaydıyla 193 sayılı GVK’nun 40 ve akabinde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 6. Maddesi kapsamında gider yazılmasında yine 5520 sayılı Kurumlar vergisi kanunun 13. Maddesinde açıklandığı üzere Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ilkesine aykırı olmamak şartıyla sakınca bulunmamaktadır. Ancak şirket ortaklarının kendi şirketlerinden almış oldukları ücretin emsallere uygunluk ilkesine aykırı olması halinde , fazla ödenen tutarın gider kaydedilmeyeceği ve ortaklara kar dağıtımı sayılacağı ve başkaca ücret gelirleri olması halinde ücret gelirlerinden dolayı beyan kriteri olan birden fazla ücret geliri kıstasında , kendi şirketlerinden almış oldukları ücreti de dahil ederek Gelir vergisi beyannamesi verip vermeyeceklerinin değerlendirmesini yapmaları ileride cezalı tarhiyatlarla karşılaşmalarını engelleyecektir.
ZÜBEYİR ÜLGER
SMMM
Kaynaklar:
1- 5510 sayılı Sosyal sigortalar Ve Genel sağlık sigortası kanunu
2- 31.07.2013 tarih ve 1146 sayılı özelge
3- 6111 sayılı kanun